İnşirah Suresinin Anlamı Tefsiri

Sosyal Medyada Paylaş:

İnşirah Suresinin Anlamı Tefsiri


İnşirah Suresi Tefsiri, İnşirah Suresinin Anlamı, İnşirah Suresinin Faydaları.

Hz. Peygambere bir müjde olmak, bir destek olmak adına gönderilen bu sureyi hayat felsefemiz olarak önümüze koyarsak Rabbimizin elçisine göndermiş olduğu yardımların tecellileri bizlere de ulaşacaktır.

İnşirah Suresi, Duha suresinden sonra Mekke’de indirilmiş bir suredir. İlk inen surelerden bir tanesi olduğundan dolayı Mekke’de indirilmiş bir suredir. Bu sure, Duha Suresi ile de oldukça ilişkili bir suredir. Hatta sahabeden bazıları Duha Suresinden İnşirah Suresine geçerken besmele dahi çekmez iki sureyi bir sayarlarmış. Kaynaklarda ismi Şerh Suresi olarak da geçmektedir. 114 sure içerisinde 94. suredir. Bu sure, bizim inancımıza göre insanların sıkıntılarını gidermede, bunalıma girenlerin bu durumdan kurtulmalarında önem arz eder. Sure, indirilişi itibariyle de Peygamberimizi bunalım içerisine düşmüş olduğu bir süreçten dolayı motive etmeye yöneliktir. Hz. Peygamberi yeniden yapılandıran(inşa eden) bir suredir. Bundan dolayı motivasyon suresi diye adlandıranlar da olmuştur.

1- Biz senin göğsünü açıp genişletmedik mi? ;
İNŞİRAH SURESİNİN TEFSİRİ, İNŞİRAH SURESİ ANLAMI
Bu ayet ile bazı tefsir kaynaklarında Peygamberimizin çocukken göğsünün melekler tarafından açılıp ameliyat edildiği, göğsünden her türlü şeytani vesvesenin uzaklaştırıldığı ve O’nun pak bir hale getirildikten sonra tekrardan göğsünün dikildiği rivayetlerini görüyoruz. Göğsün açılıp genişletilmesi bazı rivayetlere göre ferahlamak, rahata kavuşturmak anlamında tefsir edilse de bazı müfessirlerimiz bu ayetin Peygamberimize çocukken yapılan cerrahi bir ameliyat olduğu üzerinde durmuşlardır. Ama Kur’an’ın bütününe bakıldığı zaman müfessirlerimizin çoğunluğu bu kavramın kullanılış şeklinin göğsün rahata kavuşturulması, ferahlatılması diye anlatıldığı üzerinde durmuşlardır. Peygamberimiz kendisine indirilen vahyin ağırlığı karşısında sıkıntıya düşmüş, yeryüzünün en nazik insanına böylesi ağır bir görev verilmişti. Hem de öyle zorlu bir görevdi ki bu. O görev ki, sadece kavmine tebliğ etmek üzere değil; tüm insanlığı aydınlatmak üzere gönderilen bir görevdi. İşte bu zorlu görev karşısında Allah’ın gönderdiği bu ayet, Peygamber Efendimize bu zorlu süreçte çok büyük bir motivasyon kaynağı olmuştur.

2- Ve senin üzerinden yükünü kaldırmadık mı? ;
Rehberlik, elçilik yolundaki engelleri önünden kaldırarak Peygamberimize yardım edildiğinden bahsediliyor. Allah’ın böyle zorlu bir görev karşısında elçisini yalnız bırakması düşünülemezdi. Önündeki engelleri kaldırmakla beraber Peygamber Efendimize rabbimiz tarafından pek şerefli bir zaferle yardım da edilmiştir. Peygamberlik görevinden sonra akrabaları da dâhil olmak üzere birçok kimsenin kendisine düşman olduğu, suikast planları tasarladığı bu süreçte Allah, Müslümanların sayısını her geçen gün artırarak elçisine çok büyük bir lütufta da bulunmuş, O’nu düşmanları önünde mahcup etmemiştir.

3- Ki o yük belini iki büklüm etmişti;
O öyle bir vahiydir ki Allah’a karşı samimi olanlara nasıl ağır gelmez? Allah’ın kelamı karşısında Peygamber Efendimiz oldukça zor bir ruh haline düşmüş, ayetteki ifadesiyle kemikleri bu yük karşısında çatırdamıştı. Hele ki Kur’an ayetlerinden birinde vahyin bir dağa indirildiği takdirde o dağın Allah korkusundan parça parça olacağından bahsedilmiş iken bir insana böylesi sorumluluk görevi yükleyen vahiy, nasıl olurdu da yaratılış itibariyle aciz olan bir insana ağır gelmezdi. Bu sorumluluğa, bu ağır yüke karşın Allah, Peygamberimizin göğsünden tutmuş, elçisini sorumluluk bilincinin yanında yardımlarıyla da müjdelemiş, O’nu korumuştur.

4- Senin şanını yükseltmedik mi? ;
Yüce Allah, elçisinin şanını O’nu tüm insanlığın peygamberi yapması suretiyle yükseltmiştir. Her peygamber sadece kavmine gönderilmiş birer elçi iken, Hz. Peygamber tüm insanlığa gönderilmiş bir elçi idi. Peygamberlik mertebesi Allah’ın yeryüzündeki halifesi olan insana verilen en üstün, en kıymetli mertebe idi. İşte Hz. Peygamber böylesine kutlu bir yüceltmeye mazhar olmuştu. Allah-u Teâlâ O’nun şanını öylesine yüceltmişti ki, O’nu ‘’Sen olmasaydın âlemleri yaratmazdım’’, ‘’Seni âlemlere rahmet olarak gönderdik’’ ayetlerine muhatap ediyordu. O yüceltme öyle bir yüceltmedir ki, asırlar geçmesine rağmen dünya Müslümanlarının uğruna öleceği tek insan olma şerefini O’na nasip etmektir. Allah’ım bu ne güzel bir yüceltmedir böyle!

5- Şüphesiz güçlükle beraber bir kolaylık vardır;
Allah-u Teâlâ kullarını bu dünya hayatında imtihana tabi tutmuştur. Dünya hayatının varlık sebebi sınavdır. Sınav nasıl ki zorluğun, güçlüğün bir emaresiyse dünya hayatı da zorlukların, sıkıntıların açık bir göstergesidir. Peygamber Efendimize de bu zorluklar karşısında Allah’ın vaadi ulaşmış, elçisine çekmiş olduğu bu bunalım, bu ağır sorumluluk sonucunda O’nun yolundan gidenlerin sayısını her gün artırarak zorlukları kolaylığa çevirme lütfunu bahşeylemiştir. O öyle bir kolaylıktır ki, O’nun vefatından sonra dahi O’nun tebliğ etmiş olduğu dinin müntesipleri her geçen gün artmaya devam etmiştir. Elhamdülillah!

6- Gerçekten de güçlükle beraber bir kolaylık daha vardır;
Eğer Peygamber Efendimiz bunca zorluğa sabretmemiş olsaydı Allah kendisine pek şerefli bir zaferle yardım etmeyecekti belki de kim bilir. Peygamber Efendimizin bu sabrı ve tahammülü karşısında Allah, elçisine bu zorlukları örtecek çok daha güzel yardımlar sunmuştur.
Dünya hayatının sadece eğlencesi, refahı, tatlısı yoktur; dünya hayatının hüznü, kederi, acısı da vardır. O halde kolaylığı görüp de zorluğu görmeyenler Allah’ın nimetine tam manasıyla şükredemezler. Zira aynı şekilde, zorluğu görüp de kolaylığı görmeyenler de Allah’ın kullarına yardımcı olduğu bilincine tam manasıyla vakıf olamazlar. Bunlar karşısında Allah’ın imtihanına hakiki anlamda teslim olmayı becerebilmiş kullar, dünya hayatındaki zorlukların eninde sonunda biteceğine iman edip sabrederseler, ayetteki ifadesiyle Allah, kullarına bir zorluk karşısında iki kolaylık göndereceğini vadetmiştir.

7/8- Boş kaldın mı hemen başka işe koyul ve yalnızca rabbine yönel;
Mademki rabbin sana böyle bir sorumluluktan sonra böyle bir müjde verdi ve seni destekledi o halde sende sadece rabbin için çalış ve sadece rabbine yönel.
Müslüman her anlamda çalışmalı ve çaba sarf etmelidir. Gerek ibadet hayatında gerekse de dünyevi işlerde helalini gözetmek şartıyla Müslümanca koşuşturmalı, ahiretini dünyasına tercih etmemeli, dünyasını da ahiretine tercih etmemelidir. Hz. Peygamberin yaptığı gibi dengeyi gözetmesini bilmelidir. Müslüman olan kimse boş kaldığı zaman, bir işi, bir sorumluluğu bitirdiği zaman yapması gereken yatmak değildir. İslamiyet emek sarf etmemizi, bir işten yorulduğumuzda onu bırakıp yatmamızı değil de onu bırakıp başka bir işe geçmemizi bize anlatır. Yapmış olduğumuz tüm işlerimizde çalışkanlığı düstur edinip Allah’ın rızasını kazanmak için yaptıklarımızın helal olarak bize dönmesini istiyorsak o zaman yapmış olduğumuz işlerde Allah’a yönelmişiz demektir.
Etiketler: Şerh Suresi,Motivasyon Suresi,Müjde,Ferahlık
İnşirah Suresinin Sırları
İnşirah Suresinin Fazileti

İnşirah Suresinin Anlamı Tefsiri Rating: 4.5 Gönderen: Yeni İş Fikirleri

0 yorum:

Yorum Gönder